Küresel Tedarik Zincirini Koronavirüs salgını nasıl etkiliyor?
Covid-19 salgınının dünya genelinde tedarik zincirini ve lojistik operasyonlar üzerindeki etkisi ve üretim faaliyetlerini nasıl bozduğuna ilişkin raporlar her geçen gün artmaktadır. Ama en kötüsü henüz gelmedi. Covid-19’un küresel tedarik zincirini üzerindeki etkisinin zirvesinin Mart ortasında gerçekleşeceğini ve binlerce şirketi ABD ve Avrupa’daki montaj ve üretim tesislerini kısmaya veya geçici olarak kapatmaya zorlayacağını tahmin ediyoruz. En savunmasız şirketler, parça veya malzeme için Çin’deki fabrikalara büyük veya sadece güvenen şirketlerdir. Çinli üretim tesislerinin faaliyeti geçtiğimiz aylarda düştü ve aylarca kısıtlı kalması bekleniyor.
Birçok analiz, mevcut salgını, küresel finans piyasalarında sadece bir artış yaratan 2002-2003 SARS salgınıyla karşılaştırmaktadır. Bu karşılaştırma tehlikelidir. Çünkü Çin’in dünya çapındaki ekonomik ekosistemdeki göreceli önemi son 18 yılda çok artmıştır. Çin, SARS salgını ile bugün ve diğer birçok endüstrideki ticaretin payını iki katından fazla arttırmıştır. Ayrıca şimdi çoğu ileri derecede Çin’e bağımlı. SARS salgını 2002 yılında Guangdong eyaletinde başladı ve 2003 yılında 8.000 vakaya yol açtı. O yıl boyunca Çin GSYİH, dünya GSYİH’sının% 4,31’ini temsil ediyordu. Buna karşılık, Covid-19’un tespit edilen vaka sayısı zaten 80.000’i geçti. Ayrıca Çin neredeyse dört kat artışla dünya GSYİH’sının yaklaşık% 16’sını temsil ediyor.
Aynı derecede önemli olan, tedarik zincirini maliyetlerini azaltma baskısı vardır. Şirketleri yalın üretim, offshoring ve dış kaynak kullanımı gibi stratejiler izlemeye motive etti. Bu tür maliyet azaltma önlemleri, tedarik zincirinde bir aksama olduğunda problem yaratır. Parça eksikliğinden dolayı üretimin hızlı bir şekilde duracağı anlamına gelir. Küresel şirketlerin büyük çoğunluğunun, doğrudan tedarikçilerine parça sağlayan tüm şirketlerin yerleri hakkında tam bilgiye sahip olmadığı için Asya’da olup bitenlere maruz kalma risklerinin gerçekte ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktur.
SARS salgınında Tedarik Zincirini ve Lojistik nasıl etkilenmişti
Çin hükümetinin, nüfusunun neredeyse yarısını karantinaya alma çabaları ve ülkedeki nakliye ve üretim faaliyetleri üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında, Covid-19’un Çin üretimi üzerindeki etkisinin en azından boyutunun SARS’den daha büyük olduğu sonucuna varabiliriz.
2002-2003 SARS salgını, Mart 2010 İzlanda’nın yanardağ patlaması, Japonya’nın Mart 2011’deki depremi ve tsunamisi ve Ağustos 2011’deki Tayland’daki sel gibi olaylar sonucunda şirketler eldeki stok miktarını artırdılar. Ancak yine de genellikle yalnızca 15 ila 30 günlük envanter taşımaktalar. Çin Yeni Yılı hafta tatilinin bazı şirketleri stok kapsamlarını daha artırmaya motive etmiş olabilir. Bu nedenle, çoğu şirket için sahip oldukları stok / envanter kapsamı, şirketin tedarik zincirini stratejisine bağlı olarak, stoklarını yeniden tedarik olmaksızın iki ila beş hafta boyunca taleple eşleştirmelerine izin verecektir. Eğer parçaların tedariki daha uzun süre kesintiye uğrarsa, üretimin durdurulması gerekecektir.
Ayrıca bu krizin, lojistik sürelerinin de üzerinde etkisi olacaktır. ABD veya Avrupa’ya deniz yoluyla nakliye ortalama 30 gün sürer. Bu, Çin fabrikalarının 25 Ocak’ta Çin tatilinin başlangıcından önce üretimi durdurması durumunda, gönderilerinin sonunun Şubat ayının son haftasına geleceği anlamına geliyor.
Bütün bunlar, Mart ayı ortasında montaj ve üretim tesislerinin geçici olarak kapanmasında bir artış olacağını işaret etmiştir.
Etkilenen tedarik zincirleri: otomotiv ve yüksek teknoloji
Bazı üreticiler Çin dışındaki tesislerinde üretimi kısmak zorunda kaldı ve liste gün geçtikçe uzuyor. Örneğin, Fiat Chrysler Automobiles NV 14 Şubat’ta “Çin’den parça alamadığı için Sırbistan’daki bir araba fabrikasında üretimi geçici olarak durdurduğunu” açıkladı. Benzer şekilde Hyundai, “Çin’deki koronavirüs salgını nedeniyle ortaya çıkan parçaların tedarikindeki kesintiler yaşamaktadır. Bu nedenle üretim hatlarının Kore’deki tesislerinde faaliyete geçmesini durdurmaya karar verdiğini” söyledi. Bu iki örnek analizimizle tutarlıdır. Çin’den bu ülkelere teslim süreleri 30 günden önemli ölçüde kısa olduğundan, bozulma daha erken gerçekleşir.
Tedarik zincirinde yaşanan zorluklar, yüksek teknoloji endüstrisinde de önemlidir. Nitekim, 17 Şubat’ta Apple, üç aylık kazançlarının beklenenden daha düşük olmasını beklediğini açıkladı. Şirket, kısıtlı bir küresel iPhone arzı ve Çin pazarlarında önemli bir talep düşüşü yaşamıştır. Böyle olmak üzere iki zorluğa atıfta bulunmaktadır.
Diğer endüstriler de bu iki yönlü zorluk tarafından etkilenmektedir. Bir küresel tüketici ambalajlı mal üreticisi bize bu ay Çin’deki satışlarının Şubat 2019’a göre% 50 daha düşük olduğunu söyledi. Birçoğu Çin’de üretilen ve tüm dünyada satılan gelinlikler gibi ürünleri de düşünün. Bu rapora göre, bu ürünler konusunda uzmanlaşmıştır. Çin üretim tesislerinin şu anki kapatılması, önümüzdeki yaz düğün sezonu için arz sıkıntısına yol açacaktır.
Lojistik sektörü üzerindeki etkisi
Genişleyen koronavirüs salgını zaten lojistik sektörünü de etkiliyor. Rotterdam limanının CEO’su Allard Castelein, “Koronavirüsün etkisi zaten görülebilmektedir. Çin limanlarından kalkış sayısı bugünlerde% 20 azaldı. ” Le Havre’nin Fransız limanındaki lojistik faaliyet de yavaşlıyor ve iki ay içinde %30 düşebilecektir. Ve ABD limanları üzerindeki beklenen etki, finansal analizlere girmeye başlıyor.
Özetle, dünya çapında üretim üzerinde büyük bir etki için destek olmamız gerektiğine inanıyoruz. Salgının etkisi tam güçle vurmaya başladı ve ne yazık ki bu durum aylarca sürebilir.
Bu metin Pierre Haren ve David Simchi-Levi’nin HBR’deki “How Coronavirus Could Impact the Global Supply Chain” yazısından derlenmiş ve çevirilmiştir.
